Karayazı (Kürtçe Qereyazî veya Qeza), Karayazı ismi Türkçe olup “Kötü Kader” anlamını taşımaktadır. Erzurum’un güneydoğusunda bulunan, yüzölçümü açısından aynı ilin büyük ilçelerinden biridir. İlçenin nüfusu şuan itibariyle yaklaşık 35 bin olup, bundan yaklaşık 5 bini ilçe merkezinde yaşamaktadır. Batıda Tekman, güneyde Hınıs, kuzeyde Köprüköy, doğusunda ise Ağrının Tutak ilçeleri bulunmaktadır. Bingöl ve Güney Aras dağlarının arasında bulunan ilce Türkiye'nin en yüksek yerleşim birimi konumundadır. Rakımın 2450 metre olması kış ayların soğuk olmasına sebebiyet vermektedir. İlçenin eski Adi “Bayraktar” dır. Rivayete göre, bu isim şuan ilçe merkezini kuran “Bayraxtar” aşiretinin isminden türetilmiştir, lakin yörede bayraktar diye bir aşirete rastlanılmaz. Daha çok yöresel sözlü tarihte adi gecen Iran, Mardin, Dêrsim, Orta Anadolu´ya dağılmış bulunan “Baxtiyar” aşiretinin adını anımsatmaktadır. KARAYAZI TARİHİKarayazı ve dolayısıyla Hınıs bölgesi, tıpkı bütün ortadoğu gibi sürekli el değiştiren bölgelerden biridir. Kürt Med-devletinden sonra, Ermeni Urartu devleti yörende hakimiyet kurmuştur. Sonrasında Pars, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Araplar ve en son Selçuklular yörenin hakimiyetini ele aldılar. 1071 yılında Malazgirt Meydan Muharebesi´nden bu yana yöre değişik türk devletlerinin işgali altına girmiştir.
Karayazıda bulunan bazı tarihi eserler, türklerin geçici bir süre içinde olsa, orta asyadan anadoluya göç etmeleri esnasında, yörede kaldıklarını kanıtlamaktadır. Söylemez köyü civarında bulunan “Cundi Mağarası”nda eski türk-oguz alfebesiyle yazılmış yazılar bulunmaktadır. Yine yörede çokca türkçe isimler taşıyan köy, dere vs. vardır. 16. yüzyılda Kızılbaşların eline geçen Karayazı, Çaldıran savaşından sonra osmanlıların eline geçmiştir. O aralar Karayazı ve Hınısa yerleşik bulunan Kürt Çemişgezek ve Hınıs aşiret-konfederasyonları kızılbaşlara katılıp İrana göç etmişlerdir. Ermenilerine fazla güveni olmayan osmanlı padişahları diyarbakır ve bitlis yöresinde bazı kürt aşiretlerini Serhed´e ve dolayısıyla Karayazıya yeniden, kızılbaşların saldırılarına karşı, yerleştirmiştir. Kürtlerin Karayazıya göçü tarih boyunca belirli aralıklarla devam etmiştir. 1800lerin başında Urfa/Antep yöresinden kalabalık bir nüfusla göç eden Berazî aşireti, ilçenin Merkezi ve doğusunda bulunan köylere dağılmış bulunuyor. Osmanlı döneminde Erzurum Beylerbeyine bağlı bir Nahiye konumunda olan Karayazı, Osmanlının son dönemlerinde, 1848e kadar Bitlis Kürt-beylerinin hakimiyeti altında bulunan Hınıs ilçesinin, bağlı bir nahiyesi olmuştur.
Yöre´de Ermeni kültürünün oldukça izlerine rastlanmaktadır. Bunlardan Ermeni mezarları ve Kilise harabeleri hemen göze çarpanlardır. 19. yüzyılın son dönemlerinde yapılan nüfus sayımında, o zaman Karayazı, Tekman, Karaçoban, Köprüköy ve dolayısıyla Hınısı da içine alan “Hınıs Kazası”nda yaklaşık 10 000 ermeni yaşamaktaydı, ki bu da toplam nüfusunun %35’ ini oluşturuyordu. Osmanlı-Rus savaşlarının esnasında, Rus ve ermeni saldırılarına maruz kalan binlerce Kürt, Kars ve Ardahan yörelerinden Karayazıya göç etmek zorunda kalmıştır. Rusların yöreye saldırmaları Kürtler arasında dayanışma duygularının ağır basmasına sebep olmuştur. Zirkan aşireti Lideri Kolagası Kerem Bey, Hamidiye alayısıyla Göksü ovasında Rus-Ermeni saldırıları püskürtüp Rusları yenilgiye uğratarak geri dönmelerini sağlıyor. Bu esnada yörede söz sahibi olan, Zirkanlılar gibi bir Hamidiye Alayı oluşturan bir başka aşiret ise Cemdani/Cemaldini aşiretidir.
Yazar: Rindo Goksi
30 Nisan 2008 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder