30 Nisan 2008 Çarşamba

Kros'da Karayazı Birinci

Erzurum'da karlı ve çamurlu alanda düzenlenen Atletizm Kros İl Birinciliği müsabakalarında küçük öğrenciler çile yaşadı. Soğuk havada 2 saatten fazla bir süre yarışların başlamasını bekleyen küçük öğrenciler, yarış sonrasında gözyaşlarına boğuldu. Öğretmenler ise bu duruma tepki gösterdiler. Karayazı'dan gelip yarışlara spor ayakkabıları olmadığı için kara lastiklerle katılan kız öğrencilerin hali ise yürekleri sızlattı.

Erzurum'da karlı ve çamurlu alanda düzenlenen Atletizm Kros İl Birinciliği müsabakalarında küçük öğrenciler çile yaşadı. Soğuk havada 2 saatten fazla bir süre yarışların başlamasını bekleyen küçük öğrenciler, yarış sonrasında gözyaşlarına boğuldu. Öğretmenler ise bu duruma tepki gösterdiler. Karayazı'dan gelip yarışlara spor ayakkabıları olmadığı için kara lastiklerle katılan kız öğrencilerin hali ise yürekleri sızlattı.Erzurum'da İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Atletizm Kros İl Birinciliği müsabakalarında, ilköğretim ve lise öğrencileri sıkıntılı anlar yaşadılar. Cemal Gürsel Spor Salonu yanındaki alanda yapılan atletizm kros il birinciliği müsabakaları için şehir merkezi ve ilçelerde bulunan ilköğretim ve lise okullarından çok sayıda öğrenci, sabah erken saatlerde bölgeye geldi. Yarışların yapılacağı alanın karla kaplı olması nedeniyle, bölgeye iş makineleri gelerek kar temizlik çalışmalarına başladılar. Saat 09.00'da başlaması gereken yarışlar, yapılan temizlik çalışmaları nedeniyle 11.00'de başlarken, geçen süre içerisinde öğrenciler soğuk hava nedeniyle zor anlar yaşadılar. Bazı öğrenciler, veliler tarafından araçlarına götürülerek, soğuktan korumaya çalışılırken, bazı öğrenciler de öğretmenleri tarafından soğuktan etkilenmemeleri için bölgedeki kapalı mekanlara götürüldüler. Bu arada, bazı öğrenci velileri organizasyonu düzenleyen İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine tepki gösterdiler. Veliler, çocuklarının karlı ve çamurlu bir zeminde, soğuk havada müsabakalara katılmasının sağlıklarını olumsuz yönde etkileyeceğini ifade ettiler.Öte yandan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise, yarışların Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2007-2008 etkinlikleri çerçevesinde düzenlendiğini ve organizasyonu belirtilen tarihte gerçekleştirmeye çalıştıklarını kaydettiler. Yarışlara küçük, yıldız ve gençler kategorilerinden onlarca öğrenci katıldı Uzun süre bekleyişin ardından başlayan yarışların sonunda finiş çizgisine ulaşan bazı öğrenciler soğuk havanın da etkisiyle gözyaşlarına boğuldu. Öğrencileri öğretmen ve velileri teselli etti.Öte yandan, Erzurum'un Karayazı ilçesinden gelerek yarışları kara lastik ayakkabısıyla koşan ve yarışı 1. bitiren kız öğrenciler ise herkesi gururlandırdılar.

Karayazi Tarihi-2

Hamidiye Alaylarını oluşturan Cemaldînî ve Zirkan aşiretlerinin yanısıra, yine yörede ermenilere karşı gelişen saldırılara Dimilî, Heyderan, Berazî ve Abbassan aşiretleride katılmıştır. Cemaldînî ve Zirkan alayları, ermeni olaylarında etkili bir rol oynamışlardır. Ermenilerin Güney Erzurum’dan çıkmaları daha doğrusu yok edilmeleri, yörede çokça boş arazi oluşması demekti, buda türk devleti için yöreye türklerin yerleştirilmesi için geçerli bir sebepti. Karaçoban ve Hınıs’da onlarca köye , Ordu ve Kırşehir’den getirttiği türk asıllı insanlar yerleştiren devlet, bu sayede Kürtleri türk kültürüne ve diline asimile edip yozlaşmalarını hedeflemekteydi. Karayazı’nın dağlık bir bölge olması bu iskan politikasının dışında kalmasını sağladı. Çünkü Karayazı oldukça soğuk olup kontrolü zor olan bir bölgedir, bunun yanısıra yine, Karayazı’nın yılın altı ayını kar altında geçirmesi, yöreye türk nüfusun aktarılamamasına neden olmuştur. Durumlar böyle olunca, Ermenilerden boşalan köyleri Kürt aşiretleri kendi aralarında dağıtmaya başladılar. Bunun dışında bu esnada yöreye çokça Nakşibendi Tarikatı’nın üyelerinin ve de Bingöl yöresinden aşiretlerin gelip yerleştiğini görüyoruz. Osmanlının dağılması ve t.c nin kurulması arasında oluşan otorite boşluğu yörenin kaynayan kazan haline gelmesine neden olacaktır. Bu zaman biriminde aşiret kavgaları, talanlar, yakmalar yıkmalar çoğalacaktı, tc’nin kuruluşu da Kürtler’in kendi aralarında çatışma ve kavgalı olduğu bu zamana denk gelecektir. 1925 de patlak veren Şeyh Said isyanına Karayazı’dan katılım olmaması aynı sebepten dolayıydı. Yörede Şeyh Said isyanına katılmamalarına rağmen türk devletinin saldırılarına mâruz kalan Kürt aşiretleri, böylece genç cumhuriyetin daha ilk yıllarında kara yüzüyle tanışmış olacaklardı, buda yöredeki Kürtler’in bugün dahi türk devletine şüpheli yaklaşmalarına neden olacaktı. 1928’lerin başında Şeyh Said’in oğlu, Şeyh Ali Rıza yöredeki aşiret liderlerini toplayarak, İran’a sığınıp babasının intikamını almak ister. Hemen hemen bütün ağalar ve şeyhler Şeyh Ali Rızanın bu isteğini geri çevirmez ve onun yolunda giderler. Muş’taki Hasenan, Heyderan ve Cibran aşiretlerinin ağalarını da yanına alan Şeyh Ali Rıza, Iran sınırına dayandığında, onun yanındakiler ile İran askerleri arasında çatışma çıkar. Bu çatışmada Karayazı yöresinden Keremê Kolaxasî’nin yanısıra çoğu Karayazı yöresinden ağalar ve Şeyhler şehit düşer. Buda Karayazı’daki Kürt feodal yapısının bitişidir diyebiliriz.
Rindo Goksî

Karayazı Tarihi-1

Karayazı (Kürtçe Qereyazî veya Qeza), Karayazı ismi Türkçe olup “Kötü Kader” anlamını taşımaktadır. Erzurum’un güneydoğusunda bulunan, yüzölçümü açısından aynı ilin büyük ilçelerinden biridir. İlçenin nüfusu şuan itibariyle yaklaşık 35 bin olup, bundan yaklaşık 5 bini ilçe merkezinde yaşamaktadır. Batıda Tekman, güneyde Hınıs, kuzeyde Köprüköy, doğusunda ise Ağrının Tutak ilçeleri bulunmaktadır. Bingöl ve Güney Aras dağlarının arasında bulunan ilce Türkiye'nin en yüksek yerleşim birimi konumundadır. Rakımın 2450 metre olması kış ayların soğuk olmasına sebebiyet vermektedir. İlçenin eski Adi “Bayraktar” dır. Rivayete göre, bu isim şuan ilçe merkezini kuran “Bayraxtar” aşiretinin isminden türetilmiştir, lakin yörede bayraktar diye bir aşirete rastlanılmaz. Daha çok yöresel sözlü tarihte adi gecen Iran, Mardin, Dêrsim, Orta Anadolu´ya dağılmış bulunan “Baxtiyar” aşiretinin adını anımsatmaktadır. KARAYAZI TARİHİKarayazı ve dolayısıyla Hınıs bölgesi, tıpkı bütün ortadoğu gibi sürekli el değiştiren bölgelerden biridir. Kürt Med-devletinden sonra, Ermeni Urartu devleti yörende hakimiyet kurmuştur. Sonrasında Pars, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Araplar ve en son Selçuklular yörenin hakimiyetini ele aldılar. 1071 yılında Malazgirt Meydan Muharebesi´nden bu yana yöre değişik türk devletlerinin işgali altına girmiştir.
Karayazıda bulunan bazı tarihi eserler, türklerin geçici bir süre içinde olsa, orta asyadan anadoluya göç etmeleri esnasında, yörede kaldıklarını kanıtlamaktadır. Söylemez köyü civarında bulunan “Cundi Mağarası”nda eski türk-oguz alfebesiyle yazılmış yazılar bulunmaktadır. Yine yörede çokca türkçe isimler taşıyan köy, dere vs. vardır. 16. yüzyılda Kızılbaşların eline geçen Karayazı, Çaldıran savaşından sonra osmanlıların eline geçmiştir. O aralar Karayazı ve Hınısa yerleşik bulunan Kürt Çemişgezek ve Hınıs aşiret-konfederasyonları kızılbaşlara katılıp İrana göç etmişlerdir. Ermenilerine fazla güveni olmayan osmanlı padişahları diyarbakır ve bitlis yöresinde bazı kürt aşiretlerini Serhed´e ve dolayısıyla Karayazıya yeniden, kızılbaşların saldırılarına karşı, yerleştirmiştir. Kürtlerin Karayazıya göçü tarih boyunca belirli aralıklarla devam etmiştir. 1800lerin başında Urfa/Antep yöresinden kalabalık bir nüfusla göç eden Berazî aşireti, ilçenin Merkezi ve doğusunda bulunan köylere dağılmış bulunuyor. Osmanlı döneminde Erzurum Beylerbeyine bağlı bir Nahiye konumunda olan Karayazı, Osmanlının son dönemlerinde, 1848e kadar Bitlis Kürt-beylerinin hakimiyeti altında bulunan Hınıs ilçesinin, bağlı bir nahiyesi olmuştur.
Yöre´de Ermeni kültürünün oldukça izlerine rastlanmaktadır. Bunlardan Ermeni mezarları ve Kilise harabeleri hemen göze çarpanlardır. 19. yüzyılın son dönemlerinde yapılan nüfus sayımında, o zaman Karayazı, Tekman, Karaçoban, Köprüköy ve dolayısıyla Hınısı da içine alan “Hınıs Kazası”nda yaklaşık 10 000 ermeni yaşamaktaydı, ki bu da toplam nüfusunun %35’ ini oluşturuyordu. Osmanlı-Rus savaşlarının esnasında, Rus ve ermeni saldırılarına maruz kalan binlerce Kürt, Kars ve Ardahan yörelerinden Karayazıya göç etmek zorunda kalmıştır. Rusların yöreye saldırmaları Kürtler arasında dayanışma duygularının ağır basmasına sebep olmuştur. Zirkan aşireti Lideri Kolagası Kerem Bey, Hamidiye alayısıyla Göksü ovasında Rus-Ermeni saldırıları püskürtüp Rusları yenilgiye uğratarak geri dönmelerini sağlıyor. Bu esnada yörede söz sahibi olan, Zirkanlılar gibi bir Hamidiye Alayı oluşturan bir başka aşiret ise Cemdani/Cemaldini aşiretidir.
Yazar: Rindo Goksi